Proje Adı: Harmanlanmış Öğrenme Modelini Kullanarak Artırılmış Gerçeklik ve Oyun Mekaniği E-Kitapları ile Etkileşimli Matematik (MILAGE)
Proje Referans Numarası: 2015-1-PT01-KA201-012921
Proje Başlangıç Tarihi: 1/09/2015
Proje Bitiş Tarihi: 31/08/2018
2012 Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçlarına göre Norveç, Portekiz, İspanya ve Türkiye’nin matematik alanındaki sırasıyla 489, 487, 484 ve 448 değerlendirme puanları ile OECD ortalamasının altında olduğu görülmüştür
PISA performanslarında dikkate değer bir artış sergileyen ülkelerde – Brezilya, Almanya, Yunanistan, İtalya, Meksika, Tunus ve Türkiye – düşük başarı sergileyen öğrencilerin genel olarak sayıları azaltılabilmiştir. Norveç, Portekiz ve İspanya’da yaklaşık olarak dört öğrenciden biri, Türkiye’de yaklaşık olarak her iki öğrenciden biri halen matematikte 2. Seviye yeterlilik sınırını geçememektedir.
Yine PISA raporuna göre “performans artışlarının bir kısmı nadiren de olsa eşit eğitimle gerçekleşebilmektedir”. Ancak bunun istisnaları da bulunuyor. “2003 ile 2012 arasında Polonya ve Portekiz matematikte yüksek performans sergileyen öğrencilerin oranını arttırdıkları gibi aynı anda düşük başarı gösteren öğrenci sayılarını da azaltabilmişlerdir. Meksika, Tunus ve Türkiye’de matematik alanındaki ilk PISA testlerinde, genellikle düşük başarı gösteren öğrencilerin ortalamanın oldukça altında oldukları gözlenmektedir. Bu da genellikle bu ülkelerde eğitimde eşitlik ilkesinin ne kadar gerekli olduğu anlamına gelmektedir” (OECD, PISA in Focus 2015/01. Pp.4).
PISA test sonuçların üzerindeki tartşımalardan bağımsız olarak, bu durum matematik öğretimi ve eğitiminde, eğitim/öğretim stratejilerinin ve yöntemlerinin geliştirilmesi için eyleme geçilmesi gerektiğini göstermektedir.
MILAGE (MathematIcs bLended Augmented GamE) projesi PISA’da düşük ve yüksek performans sergileyenler de dahil olmak üzere tüm öğrencilerin matematik performanslarını ve başarılarını artırmayı hedefliyor.
Projede geleneksel öğrenme ortamının sanal sınıf ortamına dönüştürülmesi planlanıyor. Böylece öğrenciler sürekli bu ortamın bir parçası olarak matematik öğrenimi için motive edici araçları keşfederken, matematik öğrenmiş olacaklar. Bir sosyal öğrenme platformunu da içeren farklı araçlar ve materyaller keşfedilerek öğrenciler, öğretmenler ve veliler birbirleri ile bağlantı kurabilecek; video dersler; artırılmış gerçeklik ve matematik oyunları akıllı telefonlar, tabletler ya da web üzerinden kullanılabilir hale getirilecek.
Mobil aygıtların avantajlarını eğitim ve öğrenmede kullamak istiyoruz. Akıllı telefonlar ve tabletlerdeki işlem ve kullanım gücündeki artışla, geniş ölçekte sosyal ve katılımcı web teknolojilerinde hızla artan bir büyüme yaşanmaktadır. Bununla birlikte, proje katılan ülkeler arasında, öğrenciler ve öğretmenlerin mobil aygıtları eğitim ve öğrenim amaçlı kullanım oranları değişim sergilemektedir. Şuna da dikkat çekmek gerekir ki, öğrenciler artık sosyal ağlar ve dijital oyun çağında yaşıyorlar. Bu nedenle dijital medya ve mobil aygıtların (iPad, iPod, tabletler, akıllı telefonlar) birleşiminde, öğrencilerin kişisel hedeflerine ulaşmaları, eğitsel içeriği kontrol edebilmeleri ve akranları ile doğru içeriği kullanarak iletişim kurabilmelerini sağlamak gerekiyor. Bunun yanısıra, Avrupa Komisyonu’nun Eğitimi Geliştirme (25 Eylül, 2013) girişimine göre AB ülkelerinde öğrencilerin % 50 ila % 80’i dijital ders kitaplarını, alıştırma yazılımlarını, sesli-yayınları (podcast), ve benzetimleri ya da öğretici oyunları hiç kullanmıyor.
Matematik öğretimi ve öğreniminde iki aşamalı oyun mekaniğini de – karmaşıklık ve ayrıntı – içeren harmanlama modelini uygulamayı hedefliyoruz. Bu, problem çözümünde üç farklı aşamaya karşılık gelecek: başlangıç, orta ve gelişmiş seviyeler. Diğer yandan her bir problem kendi içinde iki aşamalı çözüme sahip olacak: ayrıntılı ve özet.
Bu sayede, tüm öğrenciler merkezinde öğrencinin yer aldığı bir öğrenme ortamında buluşacaklar. Düşük-başarı sergileyen ve sınıfta gösterilen uygulamaları tek seferde öğrenmekte zorlanan öğrenciler, ihtiyaç duydukları sürece bu ortama bağlı olarak öğrenme eylemini sürdürebilecekler. Öğrenciler ayrıca başarı düzeyi yüksek olanların ihtiyaç duydukları daha karmaşık problemlere ve uygulamalara da erişim sağlayabilecekler. Sınıfta öğrenme eylemini gerçekleştirmekte zorlanan ya da başarı düzeyi düşük öğrenciler için ev ödevlerinin ne kadar önemli olduğu ortadadır. Bu sayede öğrencilerin uzun dönemli bellekleri öğrenme için sürekli zinde tutulurken, başarılı öğrenciler için de farklı yöntemler sağlamaktadır. Bu proje ile uzun vadede tüm öğrencilerin matematik becerilerini geliştirmeyi hedefliyoruz.